Profesyonel Biri: Sinan Hamamsarılar

Herkese merhaba! Ben Kaşkol, yani Çıkar Çatışması Dedektifi. İnternet sitem Haftanın Olayı’na hoş geldiniz.

Taçmin Kosch ile gerçekleştirdiğimiz En Güzeli Zirvede serisinde yeni bir yazıyla sizlerle birlikteyim. İşte karşınızda Sinan Hamamsarılar. Hadi yazıya geçelim:

İnternette kaçınmanın mümkün olmadığı iki alan var: seks ve yemek. Belki de en kuvvetli iki dürtümüz olan cinsellik ve yemek, Instagram gibi görsel mecralar başta olmak üzere bütün sanal dünya tarafından domine ve manipüle ediliyor. “Seks satar,” sözünü duymayan kalmamıştır. Yemeğin de ondan aşağı kalır bir yanı yok. Para üretme gücü bu denli kuvvetli bir alan elbette türlü hokkabazlıklara sahne oluyor. Hayır, hepinizin beklediğinin aksine “Ustam şimdi şifayı ekliyor,” diyen zavallılardan bahsetmeyeceğim. İğne tıpkı geçen hafta olduğu gibi bu hafta da zirvedekilere batacak1. Haftanın Olayı’nda konumuz Sinan Hamamsarılar. Namı diğer Tat Dedektifi, Burger Haritası, Sinan The Hungry Tourist. Eski mesleği sigortacılık. Yeni meslekleri ise saymakla bitmiyor. Hangi birini anlatacağımı kara kara düşündüğüm için girişi daha fazla uzatmak istemiyorum. 

Tat Dedektifi: 353 bin takipçili bir Instagram hesabı. Bir zamanlar aynı isimde blogu da vardı. Son zamanlarda mantar gibi türeyen yemek gezgini fenomenlerin atası sayılabilir. Zaten pek çok kişi Hamamsarılar’ı bu hesap ile tanımıştır. “O yemeği şurada yiyin, bu restoranı mutlaka deneyin,” falan filan… Birinci mesleği ekledik cebe: yemek gezgini. 2014 yılında başlayan Tat Dedektifi yolculuğuyla ilgili 2015 yılına kadar bir problem yok aslında. Eylül 2015’te Hamamsarılar Mutfak İşleri Merkezi adında bir danışmanlık şirketi kuruyor. Bu şirket üzerinden restoranlara danışmanlık vermeye başlıyor. İkinci mesleği cebe eklerken bir Türkiye klasiği olan çıkar çatışması başlıyor. Restoranlarla maddi ilişkiler kuran bir kişi senelerdir bize restoran tavsiyeleri veriyor. Bu iki iş nasıl birlikte yürütülebiliyor? Üstelik Mutfak İşleri Merkezi danışmanlık verdiği restoranları da açıklamıyor. Zaten açıklasa bile bu iki iş birlikte yürütülecek işler değil, ancak Hamamsarılar yalandan bir şeffaflıkla bile ilgilenmiyor. Ne bir internet sitesi var, ne de herhangi bir sosyal medya sayfası2. Bir Allah’ın kulu da çıkıp bu kepazeliği konuşamıyor. Hamamsarılar halen gastronomi dünyasında verilen davetlerin en çok aranan isimlerinden. Sponsorlarını yan yana yazsak buradan fizana yol olur. Tok Gezenler Kulübü’nden ekürisi Oğuz Yenihayat mekanlardan para almadığını söylerken Ayaküstü Lezzetler YouTube kanalına Hamamsarılar’ı çıkartmayı biliyor. Acaba Oğuz Bey bu mekanların hiçbirinin Mutfak İşleri Merkezi’nden danışmanlık almadığına kefil olabiliyor mu? Gezginliğin ve danışmanlığın yanında Hamamsarılar şu sıralarda eşi Nilay Örnek ile beraber “Yemekte Bile Yemek Konuşuyoruz” adlı podcast’i yapıyor ve orada da çeşitli restoranlar önermeye devam ediyor. Önüne gelen podcast yaptığı için Sinan Bey’e bir iltimas geçip kendisinin meslek listesine podcaster’lığı eklemiyorum. Podcast ile birlikte çıkar çatışmasının bir başka ortağına da geçmiş oluyoruz: Gazeteci Nilay Örnek 3 Haziran 2021 tarihinden beri Mutfak İşleri Merkezi Limited Şirketi’nin bir ortağı3. Bu nedenle yukarıda eşi Sinan Hamamsarılar için bahsettiğimiz faktörler kendisi için de aynen geçerli. Bir restoran danışmanlık şirketi ortağı olarak podcastinde ağzından çıkan her mekan ya da konuk alacağı her kişiye şüpheyle yaklaşmak gerekiyor. Ekşi Sözlük’te biraz dolansak eminim hakkında “ülkenin aydınlık yüzlerinden” tarzı tabirlere rastlayacağımız Nilay Örnek’in vaziyeti de bu işte. 

Burger Haritası: Sinan Hamamsarılar’ın YouTube’a atlama tahtası. Hamamsarılar 2017’nin başında açtığı ve burgerle ilgili paylaşımlarını topladığı Instagram hesabını yıl sonunda bir YouTube kanalı ile devam ettirdi. Böylece gezginlik ve danışmanlığın yanına yemek tarifi veren bir ev şefliğini de ekledi. Hamamsarılar Tat Dedektifi ile yemek gezginlerinin öncülerinden olduğu gibi burada da bir burger devriminin öncüsü oldu ve tıpkı yemek gezginleri gibi burger restoranları da mantar gibi türemeye başladı. 2024’ün burger ortamını değerlendirince bu devrimin bir karşı devrim olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyorum. Bugün gideceğiniz vasatın üstündeki neredeyse her burger restoranında Bay danışman-gezgin-şefimiz Hamamsarılar’ın beğenilerinin etkilerini görebiliyoruz. Plate’te pişmiş 100 gram civarı küçük bir köfte, içinde yumurta-tereyağı bulunan bulutsu yarı-briyoş ekmek (Bu terimleri icat etmesen ne yapardık ya seydi!), diğer bütün tatları bastıran dandik burger peyniri, sıklıkla çakma trüf4 içeren mayonez bazlı bir sos ve birtakım yancılar. Hamamsarılar burgerin yanında gelen patatesi çok önemsemiyor. Aa, o da ne? Burger restoranlarımızın neredeyse hepsi dondurulmuş hazır patates kullanıyor. Hemen hemen her restoran tıpkısının aynısı küçük burgerleri fahiş fiyatlarla satıyor. Türkiye’de şu anda vasatın üstündeki bir burger restoranında standart porsiyon ile doymak imkansız. Hamamsarılar aynaya bakmadığı için tek suçlunun ekonomi olduğunu düşünüyor. Oysa bugün biz küçücük mekanlarda servis edilen vasat üstü bir burger-patates fiyatına eli yüzü düzgün restoranlarda porsiyon kebap yiyip doyabiliyoruz. Bu şartlarda tek suçluyu ekonomi ilan etmek en iyimser tabirle kolaycılık oluyor. Üstelik kebap-burger kıyasında kebabın et gramajı daha fazla. Kebap, dana etinden daha pahalı olan kuzu etiyle yapılıyor. Dünyanın en basit yemeği olan burgerle kebap gibi ustalık isteyen bir yemeğin işçiliğini kıyaslamaya gerek bile yok. Kömür yine maliyeti artıran bir faktör. Bütün bunlara ek olarak restoranlar kebabın yanında illa ikramlık bir şeyler yolluyorlar. Kebap restoranlarının kirasını, çalışan sayısını ve verdikleri hizmeti düşününce aradaki fark daha da büyüyor. Özetle bu mantar gibi türeyen mekanlarda burger yerken bariz bir şekilde kazıklanıyoruz. Kazıklanmanın normalleştirilmesinde de başı Hamamsarılar çekiyor. Yurtdışı gezilerinde burger paylaşınca “İstanbul’da daha iyileri var,” diye mutlaka ekliyor. Mesela The Grungy, gerçekten Paris’teki Ferdi’den iyi mi, yoksa açılışından sadece üç hafta sonra #burgerharitasıeniyiler etiketiyle paylaştığı mekan konusunda objektif olamıyor mu? İstanbul’daki burgerler yurtdışı örneklerinin bariz şekilde gerisindeyken tam tersini iddia etmenin arkasında farklı beklentiler mi var? Burger gibi dünyanın her yerinde doyumluk olan bir yemeği kıymalı poğaçadan hallice bir gramajla ve fahiş fiyatla satan restoranları eleştirenler haksız mı?

Sinan The Hungry Tourist: Evet Sinan Hamamsarılar bir de yemek turları organize ediyor. Kaçıncı meslek oldu sayabildiniz mi? Tat Dedektifi Instagram hesabındaki “Hiçbir şekilde tur hizmetim yoktur,” ibaresini hangi kaygılarla oraya koyduğu bilinmez ama kendisi bir süredir The Hungry Tourist ile birlikte Japonya’da, İspanya’da ve Türkiye’de acayip fiyatlarla yemek turları organize ediyor. Hamamsarılar’ın ortağı The Hungry Tourist bir İsrailli ve 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Filistin-İsrail Savaşı konusunda İsrail operasyonlarını destekleyen pek çok paylaşım yaptı. Yorumlarda kendisine tepki gösterenlere karşı artık tüm dünyada kurumsallaşan Siyonist düşünce faşizminin bir örneğini sergiledi. Bugün bu paylaşımlara ve yorumlara ulaşamıyoruz, çünkü kendisi düşüncelerinin arkasında duramayan bir korkak. Faşizan paylaşımlarını pişman olduğu için sildiğini düşünmeyin zira kendisi hiçbir pişmanlık metni yayınlamadı. Sinan Hamamsarılar o günden bu yana ortağı konusunda sessizliğini koruyor. Vicdanının rahat olup olmadığını kendisi bilir ama belli ki cüzdanı çok rahat. Hamamsarılar’ın bu turlar esnasında ilişki kurduğu bir kurum da büyük ortağı The Hungry Tourist turlarının demirbaşı olan Karmagawa Vakfı. Karmagawa, Florida merkezli bir vakıf. 2019 yılından önceki adının Timothy Sykes Foundation olduğunu gördüğümüz anda fotoğraf biraz daha netleşiyor. Turların demirbaşı olan Timothy Sykes meşhur internet dolandırıcılarından. Sykes, üniversite yıllarında borsada küçük şirketlerin hisselerini al-sat yapıp 12 bin doları 1,65 milyon dolara çıkardığını iddia ederek fahiş fiyatlara içi boş borsa eğitimleri satan biri5. Tıpkı Tai Lopez veya yerli örneği Ekim Nazım Kaya gibi, zengin olma hayali kuran milyonlara eğitim adı altında boş masallar satıyor, kazandığı paralarla yaşadığı lüks hayatını da yeni kurbanları için yem olarak kullanıyor. Kepçeyle topladığını kaşıkla verme (belki de veriyormuş gibi yapma) konusunda devreye Karmagawa Vakfı giriyor. Bu vakıf aslında bir yardım vakfı değil, yardım vakıflarına yardım vakfı. Kendileri bağış topluyor, ardından belli vakıflara bu paraları aktarıyorlar. Sosyal medya hesaplarına baktığınızda duygu tacirliği dışında pek bir şey göremiyorsunuz. 6 Şubat depremzedeleri için topladıkları 300 bin doların akıbeti konusunda henüz net bir açıklamaları yok6. Hangi kuruluşlara ne şekilde ödeme yaptıklarını bilemiyoruz ve bu da bazı şüpheler uyandırıyor. 1,3 milyon takipçili Karmagawa Instagram hesabının takip ettiği bir elin parmaklarını geçmeyen Türk hesabın bir tanesinin Paw Guards olması (zaten diğerlerinden ikisi de Sinan Hamamsarılar ve Nilay Örnek) şüpheleri iyice büyütüyor7. The Hungry Tourist gibi Yahudi olan Timothy Sykes’ın Karmagawa’sının en çok bağış yaptığı kuruluşun kurucusu da ne tesadüftür ki bir Yahudi. Böyle bir çevreye sahip Hamamsarılar elbette Filistin konusunda konuşamıyor. Sykes ”milyoner öğrencilerim” diye tanıttığı ne idiği belirsiz kişileri The Hungry Tourist turlarına götürecek ki Sinan Bey de taş yemeyecek. (Bu arada Sykes ve Karmagawa’daki ortağı fotoğrafçı Mat Abad hakkında seks trafiği iddiaları da mevcut, merak edenler bu iddiaları içeren linki dipnotta bulabilir8.)

İşte karşınızda kendisinin deyimiyle “Yemek ve Seyahat Profesyoneli” Sinan Hamamsarılar. Gastronomi dünyasındaki çarpıklıkları en iyi yansıtan kişi. Suat Durmuş’un hayatını Radikal Gazetesi çevresinde geçiren versiyonu. Elbette çarpıklıkların tek müsebbibi değil, fakat büyüklerden biri. Karaca ile domates sos satmasına, 7 Mehmet kitabındaki ortak yazarlığına değinemedik bile. Çıkar çatışması bir kenarda dursun, aklıma Kenan Evren’in “Siz beni rahmetli Gürsel gibi felç mi yapmak istiyorsunuz?” sözü geliyor. Kendisinde bu enerji, toplumda bu “Ne var ki bunda canım!” anlayışı olduğu sürece sonu Cemal Aga gibi olmayacaktır. Eğer bir gün uzayda yaşamaya başlarsak Hamamsarılar’ın oradaki yemek sektörüne de el atacağından kuşkum yok. Ne de olsa işin profesyoneli. 

  1. Haftanın Olayı’nın bir önceki konuğu Uğur Ozan Sulak: https://haftaninolayi.com/pisst-spiker/ ↩︎
  2. Sektörden benzer bir örnekle kıyaslayacak olursak Şef Murat Bozok bir süredir danışmanlık yapıyor ve danışmanlık verdiği mekanları hem internet sitesinde hem de Instagram hesabında paylaşıyor. https://mbkistanbul.com/referanslar.html ↩︎
  3. Sinan Hamamsarılar’ın paylarının bir kısmını Nilay Örnek’e devrinin ilan edildiği Ticaret Sicili Gazetesi (Gazeteyi görebilmek için öncelikle ücretsiz üye girişi yapmak gerekiyor.) https://www.ticaretsicil.gov.tr/tmp_gazete/1f651288-c441-11eb-af8c-48df373f5970.pdf ↩︎
  4. Tamamen sentetik aromalarla üretilen trüflü yağların muadillerini en yakın akaryakıt istasyonundan temin edebilirsiniz. ↩︎
  5. Timothy Sykes’ın başarı öyküsünün içi de tıpkı borsa eğitimleri gibi bomboş. Orta sınıf bir aileden geldiğini söyleyen Sykes aslında kökleri 1880 yılına dayanan Sykes-Libby Jewelers adlı şirketin varisi*. Sykes’ın annesi 2005 yılında mücevher mağazalarını oğlu Timothy’nin şirketi devralmayı istememesi nedeniyle kapatıyor. Timothy’nin borsada kazandığını iddia ettiği 1 milyon doların üzerindeki meblağ da aslında eşinden dostundan topladığı paralar. 2006 yılında Trader Monthly dergisinin başarılı genç yatırımcıları tanıttığı 30 Under 30 listesine girebilmek için dergi editörlerine Iowa merkezli Barclay Group adında ufak bir şirketin referansını meşhur banka Barclays’in referansıymış gibi yutturuyor**. Topladığı milyon dolar parayı 2007 yılında batıran Sykes çok daha kârlı bir iş buluyor: borsa eğitimleri satmak.
    *Mücevher mağazalarının kapanışıyla ilgili haber: https://www.nhregister.com/news/article/After-95-years-Sykes-Libby-Jewelers-closing-11650522.php
    **The Zeroes: My Misadventures in the Decade Wall Street Went Insane, Randall Lane, Portfolio, 2010. ↩︎
  6. Sinan Hamamsarılar’ın Karmagawa’nın reklamını yaptığı Instagram gönderisi: https://www.instagram.com/p/CywdwsORXbh/ ↩︎
  7. Pet Fadıl olarak da bilinen Paw Guards kurucusu-yöneticisi Erkin Erdoğdu geçtiğimiz yıl dolandırıcılık dair pek çok suçtan dolayı tutuklanmıştı.
    https://www.aa.com.tr/tr/gundem/hayvan-haklari-platformu-paw-guardsin-yoneticisi-erkin-erdogdu-tutuklandi/2979965 ↩︎
  8. İddiaları içeren reddit postu burada: https://www.reddit.com/r/ExposingInstagramLife/comments/l77j2y/sex_trafficking_fraud_influencers_and_deceit/?rdt=35613 ↩︎