Tarih 12 Kasım 2024. Telefonuma bir mesaj düşüyor: “Alper Yılmaz ayrılmış.” Sadece bir anlığına sosyal medyanın etkisine odaklanıyorum. Belki de sayısı 100’ü geçmeyen, Efes’e gerçekten gönül vermiş kişilerin aylardır Twitter’da gösterdikleri çabanın bu noktaya varabilmesine şaşırıyorum. Peşine bir mesaj daha geliyor: “Yerine kim geliyor tahmin et.” Böyle ifade edildiğine göre tepki çekecek biri olduğu kesin ama aklıma gelen bir isim yok. “Tunçeri mi?” diye sallıyorum. Ne yazık ki çeyrek sonu yarı sahadan topu potaya fırlatan bütün basketbolcuların aksine dengeli atamıyorum.
Bayanlar baylar, karşınızda Anadolu Efes’in yeni sportif direktörü İsmail Şenol. “Spikerden sportif direktör mü olur?” dediğinizi duyar gibiyim. Türk basketbolunun yeni trendi bu: Salondaki En Kötü Koltuk’tan başka koltuklara zıplamak. Hangi koltuklara? Oligark menajerlere oyuncu keşfetme koltuğuna, hali hazırda maçını anlattığın takımın danışmanlığı koltuğuna, sportif direktörlük koltuklarına falan filan… Usta Splinter böyle mi öğretti acaba? Önce Uğur Ozan Sulak; bir yandan maç anlatırken Fenerbahçe için ülke ülke gezip oyuncu izledi, konuyu irdeleyenleri basketbol yorumladığı programlarda sansürletti, sonra tamamen kulüp bünyesine geçti. Şimdi de İsmail Şenol, Anadolu Efes sportif direktörlüğüne terfi (!) etti. “En azından UOS gibi bir yandan maç anlatmaya devam etmedi,” dediğimizde “Siz giderken ben dönüyordum,” diyerek yıllardır Ettore Messina’nın başdanışmanlığını yaptığını utanmadan servis ettirdi1. Hangi Ettore Messina’nın? Yıllardır büyük bir başarı timsali olarak Euroleague’de mücadele veren Armani Milano’nun değişmez başantrenörü Ettore Messina’nın.
Rezalete bakın. 8 yıldır ülkenin bir numaralı spor yayıncısının başspikeri ve basketboldan sorumlu başyöneticisi İsmail Şenol, hali hazırda maçını anlattığı takımlarla farklı ilişkilere giriyormuş. Daha büyük rezalete bakın. Biz bu konudan yıllardır haberdar değilmişiz. Yani görevi bizi aydınlatmak olan medya uyumuş. Hangi medya? Uğur Ozan Sulak haberini almasına rağmen Fenerbahçe kulübü rica ettiği için yazamayan medya. İsmail Şenol-Milano ilişkisini neden yazamadınız? Gelelim size, düşünen dergisiz dergi mensupları. Siz niçin sustunuz? Sustunuz, çünkü kapalı kapılar ardında mesai arkadaşınız UOS ve başbaron İŞ hakkında söylediklerinizi yazsaydınız spor medyasının cici çocukları olmaya devam edemezdiniz. UOS’u yazsaydınız, yayınlarda Ülker çikolatalı gofret kemiremezdiniz. İŞ’yi yazsaydınız, Budweiser özel programları çekemezdiniz. Ambalaj aynı ama kimisi düşüncelerini ölümü pahasına savunmak için baldıran otunu tercih eder, kimileri de dedikodu yaparken çikolatalı gofret kemirip bira içer.
Gelelim halkımızın Anadolu Efes kulübüne sorduğu soruya: Başspiker de olsa bir spiker olan, üstelik Beşiktaş-Manisa BŞB maçını salonda anlatırken bir yandan Fenerbahçe-Trabzonspor futbol maçını izleyecek kadar fanatik Fenerbahçeli İsmail Şenol nasıl olur da Efes’e sportif direktör olur? Bu sorunun yanıtını çikolatalı gofretik metod ile verelim. Sevgili halkım, menajer oligarşisinin hüküm sürdüğü Avrupa basketbolunda, birbirinden nefret eden menajerler dahil olmak üzere, bütün menajerlerle iyi geçinen tek kişi kimdir? Yeterli bulmadıysanız devam edelim. Son 15 yıldır Türk basketbolunun iki büyük kutbu olan Ergin Ataman ve Fenerbahçe cephelerinin her ikisiyle de iyi geçinen tek kişi kimdir? İşte böyle bir insan olursanız, siz de şirinleri görebilirsiniz. Ergin Ataman’a Russ Smith aldırıp kariyerinin en büyük fiyaskosunu yaşatırsınız, ama aranızı bozmadan yola devam edersiniz. Anadolu Efes yönetimini uyaralım. Bugünden itibaren gözlemci raporlarını yedeklemeyi unutmayın. Silip kaçmak huyudur, önleminizi alın.
Ey spor medyası, ne güzel bir yıl geçti değil mi? Roma’da avanta gezi, her türlü hokkabazlığı yapıp eleştirenleri susturmaya çalışma, devlet televizyonunu sömürme, canlı yayında milletin karısına küfredenlere özel kanal kurma ve daha niceleri. Her yeri ele geçirdiğinizi zannediyorsunuz. Eleştiri mecrası olarak elinde sadece sosyal medya bulunan kişileri troll yaftasıyla marjinalize edince rahatlıyorsunuz. Fazla gevşemeyin, hepinizi tek tek yazacağız. Konuyu fazla dağıtmadan sana da dönelim Anadolu Efes sportif başdirektörü. Yıllarca işine saygı duymadın, daldan dala kondun. Kâh takımlar için oyuncu takip ettin, kâh hakem masasında futbol maçı izledin. İnsanların rüyalarını süsleyen ama senin değer vermediğin o işe tekrar muhtaç kaldığında, tam “Seni çok özlemişim koç!” diyerek İhsan Bayülken’e sarıldığın anda yine görüşeceğiz. Bil bakalım burada kim var!